4 Kasım 2009 Çarşamba
Akustik Uzmanı Kurbağalar
Borneo adasında yaşayan bir kurbağa türünün erkek üyeleri seslerini uzaklardaki dişilere duyurabilmek için ağaç kovuklarındaki rezonanstan yararlanıyorlar. Fizik kanunlarını bilircesine hassas ayarlamalar yapan kurbağalar akıllı davranışlar ortaya koyuyorlar. Boyu 2 santimi geçmeyen ağaçkovuğu kurbağası sesini 50 metre uzaklığa duyulabiliyor (1). Bu minik canlının nasıl olup da böyle güçlü bir ses çıkarabildiğini merak eden bilim adamları kurbağaları 6 ay boyunca araştırdılar. Metaphrynella sundana türüne ait bu canlıların fizik kanunlarından etkin şekilde yararlandığı ortaya çıktı. İsviçre’deki Lund Üniversitesi’nde bir hayvan ekolojisti olan Lardner, bu araştırmayı Malezya’nın Sabah kentindeki Sabah Parkları Araştırma ve Eğitim Bölümü’nden Maklarin bin Lakim ile birlikte gerçekleştirdi. İki bilim adamının kurbağaları araştırmada kullandıkları yer ise Borneo’daki Kinabalo Ulusal Parkı. Bilim adamlarının bu araştırması Nature dergisinde yayımlandı (2). Çiftleşme dönemi geldiğinde erkek kurbağalar kendilerine uygun birer ağaç kovuğu aramaya koyuluyorlar. Bir kovuk edinen kurbağa, hemen içinde bulunduğu ortamın ses iletme özelliğini test etmeye başlıyor. Kendi çıkardığı sesleri ortamda yankılandıktan sonra dinliyor. Farklı farklı sesler çıkararak yaptığı ince ayarlardan sonra, belli bir ses frekansı belirliyor. Bu frekanstaki ses dalgaları ağacın titreşim frekansına eşit olduğundan rezonans ortaya çıkıyor. Rezonans sayesinde kurbağanın sesi kat kat daha yüksek oluyor. Kurbağanın bu davranışı bilim adamları için bir ilki oluşturuyor. Araştırmacılardan Björn Lardner, “Bildiğimiz kadarıyla bu araştırma, bir hayvanın rezonans elde etmek için sesindeki perdeleri ayarlayabildiğinin ilk kanıtını oluşturuyor. Bu davranış oldukça kompleks” yorumunu yapıyor (3). Bir kurbağanın farklı kovuklar içinde performansını karşılaştıran araştırmacılar şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Sağladığı rezonansı en verimli şekilde kullanmak isteyen kurbağa normalin çok üstünde bir enerji ortaya koyuyor. Araştırmacılar çınlayan bir ses yakalayan kurbağanın kendi orjinal sesinde 10 ila 15 desibellik bir artış yakaladığını hesapladılar. Sesin yayılmasıyla ilgili fizik kanunlarına göre, bir sesin kaynağına olan uzaklık iki misline çıkarıldığı zaman 6 desibellik bir düşüş görülüyor. Bu yüzden rezonans sayesinde elde edilen sesin önemli miktarda olduğunu belirtiyor Lardner. Bilim adamları kurbağanın farklı kovuklarda sesini nasıl değiştirdiğini anlamak için kovukları taklit eden plastik borular kullandılar. Su doldurdukları bu borulara, onları istedikleri zaman boşaltabilecek bir drenaj sistemi ilave ettiler. Bu boruların içine yerleştirdikleri bir kurbağanın sesini kaydedip değişiklikleri izlediler. Bir borudaki suyu 28 dakika boyunca kontrollü olarak boşalttılar. Borudaki kurbağanın, hacimle birlikte değişen rezonans frekansını yakalayabilmek için kendi sesinde 250 hertze varan ayarlamalar yaptığını ortaya çıkardılar. Kendileri birer bilim adamı olan araştırmacılar bu kurbağanın fizik kurallarını etkili şekilde kullandığını belirtiyorlar. Kurbağanın doğru frekansı tutturabilmesi için dalga boyundaki en ufak değişiklikleri algılayacak bir işitme sistemi olması gerekiyor. Böyle hassas bir işitme sistemi, geniş bir frekans yelpazesinde ses çıkarabilen ayrı bir sistemle birleşiyor. Tüm bunlar özel bir sinir sistemi sayesinde mümkün oluyor. Peki ama bu minik canlı sesini uzaklara duyurmak için, böyle bir davranışı kendi akıl etmiş olabilir mi? Sonra buna uygun sinir sistemini, organları kendi bedeninde yaratmış olabilir mi? Elbette hayır. Kurbağa’daki bu akıllı davranış kendisine Allah’ın ilham ettiği bir davranıştır. Allah yeryüzündeki tüm canlıların Yaratıcısıdır. Bir Kuran ayetinde şöyle buyurulmaktadır: “O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir” (Haşr Suresi, 24)